Ana sayfa » Güncel » “KIRILAN FİLİZ İZMİR TURİZMİ”
"KIRILAN FİLİZ İZMİR TURİZMİ"

“KIRILAN FİLİZ İZMİR TURİZMİ”

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu, İzmir’in Foça ilçesinde bir araya geldi. Birlik, Turizm Databank adlı uzman bir kuruluşa hazırlattığı ve Türkiye ile İzmir turizminin detaylı istatistiklerini içeren “Kırılan Filiz İzmir Turizmi” başlıklı araştırmayı bir basın açıklamasıyla kamuoyunun ve ilgili kesimlerin dikkatine sundu. Araştırma, her yıl rekorlarla anılan turizm rakamlarının hesaplanma biçimine, Türkiye turizmindeki rakamların %80’inin aslında üç şehre (İstanbul, Antalya, Muğla) ait olduğuna, geri kalan 78 şehrin toplamının ise %20’lik bir pay oluşturduğuna ve İzmir turizminin %3’lük payıyla geçmişin gerisinde kaldığı tespitlerine yer verdi.

Uzman araştırmacı Erol Karabulut’un sunduğu raporda, Türkiye’nin dünyanın en çok turist ağırlayan 4. büyük destinasyonu olduğu, İzmir’in ise Türkiye’nin en çok turist çeken 5. kenti olduğu vurgulandı. Türkiye’nin turizm alanındaki rekorlarına ironik bir yaklaşımla yaklaşan Karabulut, Türkiye’deki asıl rekorun turizmin 3 şehre ve 3 pazara indirgenmesi olduğunu belirtti. İzmir’in 1990’ların başında %12’lik bir paya sahipken günümüzde %3’lere gerilediğine dikkat çekti. İstanbul başta olmak üzere bazı kentlerde otel gecelemelerinin azaldığını, buna karşılık kayıt dışı rezidans, ikinci konut ve yabancılara ev kiralamalarının arttığını ve bu durumun verilerinin sağlıklı bir şekilde tespit edilemediğini açıkladı. İzmir’in geçmişten bugüne olan durumunu değerlendirirken, pazar payları, yatak payları, turist gönderen ülkeler bazındaki düşüşler, döviz bazında aldığı pay, tesis doluluk oranları, geceleme yer ve sayıları verileri, tesis ve yatak sayısındaki payları, yeni tesis ve yenilemelerle ilgili paylar, tesis geceleme fiyatlarında İzmir ortalamaları, maliyetler ve kur farkları ile karlılıklar, konaklama vergisi ve cirolar, tesis başına yatak sayısındaki durumu, kruvaziyer yolcu payı, turizm banka kredilerindeki payı, uluslararası kongre sayısındaki payı gibi pek çok farklı konu ele alındı. İzmir’de gecelemelerin büyük ölçüde evlerde gerçekleştiği istatistiklerle ortaya kondu. Genel olarak 2025 yılına düşüşle başlandığı ve bu düşüşte İngiltere ve Avrupa’dan gelen turist sayısındaki azalmanın başı çektiği bilgisi paylaşıldı. Erol Karabulut, katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.

İZMİR TURİZMİ İÇİN ACİL EYLEM GEREKLİ

ETİK Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, raporu İzmir turizminin mevcut durumuna ve yapılması gerekenlerin ivediliğine dikkat çekmek amacıyla hazırlattıklarını ifade etti. İşler, kentin nüfusu kadar turist çekebilmesinin sağlanması gerektiğini ve bu konuda yerel ve genel yönetimin sorumlulukları olduğunu dile getirdi. Çeşme Projesi’nin siyasete kurban edildiğini ve Başkan Cemil Tugay’ın göreve geldiğinde İzmir’i bir turizm kenti olarak görmediğine dair sözlerinin talihsiz bir yaklaşım olduğunu belirten İşler, “İzmir, Türkiye’de turizmin başladığı öncü şehirdir. İklimi, coğrafyası, gastronomisi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle turizm için adeta yaratılmış bir kenttir. Ancak bugün ağırladığı turist sayısı ve turizmden aldığı pay, üzüntü kaynağımızdır. Üzüntümüzün nedeni ise yetkililerin ilgisizliğidir. İzmir turizminin hak ettiği değeri bulması, sadece yatırımcıların ve işletmecilerin çabalarıyla değil, başta yerel yöneticiler olmak üzere tüm ilgili kurum ve kişilerin gerekli adımları atmasıyla mümkündür. Biz siyaset üstü bir sektör ve birliğiz. Amacımız, sektörün dünya ile rekabet edebilecek koşullarda gelişimini sağlamak, bu yolla ülke ve bölge ekonomisine katkımızı artırmak ve halkımızın refahını yükseltmede pay sahibi olmaktır. Eleştirilerimiz, taleplerimiz ve çabalarımız bu yöndedir. İzmir’in 1990’ların başındaki %12’lik payı dörtte birine düşmüştür. 2019’da ulaştığı 2 buçuk milyon turist sayısına yıllardır yaklaşılamamaktadır. Bu sayıyı ve bölge turizminin kalitesini artıracak olan Çeşme Projesi siyasete kurban edilmiştir. Bunlar İzmir’in ayıpları ve kayıplarıdır. Bu bilimsel raporu kamuoyunun ve özellikle yetkililerin dikkatine sunmak için hazırlattık. Bu rapordan hepimizin çıkarması gereken dersler vardır. Turizm, yerel yönetimlerin öncülüğünde ve liderliğinde gelişen bir sektördür. Bu nedenle yerel yönetimlerin turizme zarar verecek uygulamalar yerine, İzmir’i dış pazarlarda tanıtacak ve kente daha fazla turist getirecek faaliyetlerde işbirliği yapmasını umuyoruz. Biz Antalya gibi 17-20 milyon gibi yüksek turist sayıları hedeflemiyoruz. Ancak nüfusumuz kadar, yani 5 milyon turist bu kentin hakkıdır,” şeklinde konuştu.

Benzer Haberler