Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi’nin duyurduğu 2025 yılı Mavi Bayrak ödülleri kapsamında Türkiye, bu yıl da çevreye duyarlı turizm anlayışını tescilleyen önemli bir başarıya imza attı. Ülkemizde, 577 plaj, 29 marina, 18 turizm teknesi ve 8 özel yat Mavi Bayrak almaya layık görüldü.
Türkiye’deki Mavi Bayrak Programı’nın temelleri, Avrupa Birliği’nin 1987 yılını çevre yılı ilan etmesiyle atıldı. Programın öncelikli amacı, halk sağlığını korumak ve bu amacı çevre eğitimi ve farkındalık çalışmalarıyla desteklemekti. Ülkemizde ise bu önemli program 1993 yılında hayata geçirildi.
Mavi Bayraklı plajlar, 33 ayrı kriteri yerine getirmek zorundadır. Marinalar için bu sayı 38, turizm tekneleri için 51 ve bireysel yatlar için ise 4 kriter ile birlikte 16 davranış kuralı bulunmaktadır. Plajlarda aranan zorunlu kriterlerden bazıları şunlardır: sezon içerisinde 15 günlük aralıklarla yüzme suyu analizlerinin yapılması, atık su arıtma tesislerinin uygunluğu, hassas doğal alanların korunması, cankurtaran ve ilk yardım malzemelerinin bulundurulması, acil durum planı, engelli erişimine uygunluk, atıkların ayrıştırılması, evcil hayvanların kontrolü ile çevre eğitimi ve bilgilendirme faaliyetleri. Marinalar ve turizm tekneleri için bunlara ek olarak kurumsal sosyal sorumluluk, halkın katılımı ve eğitimi gibi unsurlar da değerlendirilmektedir.
Türkiye’de Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Programı, uluslararası düzeyde Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı (FEE) iş birliğiyle dünya genelinde 50’den fazla ülkede uygulanmaktadır.
Türkiye’nin bu başarısı üzerine değerlendirmelerde bulunan Türkiye Çevre Eğitim Vakfı Başkanı ve Turizm Eski Bakanı Doç. Dr. Abdulkadir Ateş, şunları ifade etti:
“Küresel ölçekte insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkileri, denizlerdeki plastik ve diğer kirliliklerin artışı, deniz ve kara biyoçeşitliliğindeki azalma gibi faktörler sürdürülebilir yaşamı olumsuz etkilerken, bu durumdan en çok etkilenen ekonomik sektörlerin başında turizm gelmektedir. Buna karşın, ‘doğal çevre’nin korunması her zaman bir cazibe merkezi olmanın temelini oluşturmaktadır. Çevre ve halk sağlığının korunmasına yönelik kriterleri içeren, dünya genelinde halk tarafından en çok bilinen ve güvenilen Mavi Bayrak eko-etiketi, bu bağlamda önemli bir rol oynamaya devam etmektedir. Bugün açıklanan Uluslararası Mavi Bayrak ödüllerinin, insanların turizm tercihlerine katkı sağlamasının yanı sıra, turizm ve sürdürülebilirlik alanlarında yerel yönetimlerin ve işletmecilerin çalışmalarına da destek olacağını düşünmekteyiz. Çevre, sağlık, güvenlik ve hijyen koşullarının en üst düzeyde tutulduğu Mavi Bayraklı plajlarda yüzme suyunun mikrobiyolojik olarak kontrol edilmesi, plaj ve ekipmanlarının temizliği, can güvenliği ve çevre yönetimine dair pek çok kriterin bulunması ve tüm bu kriterlerin denetim altında tutulması, uluslararası turizm camiası için önemli güvence alanları oluşturmaktadır. Ülkemizin Mavi Bayrak sayısı açısından dünyadaki başarısı, bu anlamda önemli bir avantaj sunmaktadır.
Mavi Bayrağı kazanmak zorlu bir süreçtir ancak kaybetmek çok kolaydır. Bu nedenle sürekli çalışmak, çevreye, doğaya ve sürdürülebilir yaşama yönelik eğitimi önceliklendirmek gerekmektedir. Bu doğrultuda, Mavi Bayrak Ödülü alan plajları, marinaları, yatları ve turizm teknelerini tebrik ediyor, aynı zamanda çevre eğitimi ve bilinçlendirme çalışmalarına önem veren, bu konuyu gündemlerinin önemli bir parçası olarak gören ve bu alanda en iyi örnekleri sergileyen ‘EN İYİ ÇEVRE EĞİTİM ve BİLİNÇLENDİRME ETKİNLİKLERİ ÖDÜLÜ’nü alanları da çabalarından dolayı kutluyorum.
‘Çevre sağlığı olmadan insan sağlığı ve sürdürülebilir turizm olmaz’ ilkesiyle 32 yıldır faaliyet gösteren Türkiye Çevre Eğitim Vakfı olarak, kıyılarımızda dalgalanan Mavi Bayraklarımızla sağlıklı ve başarılı bir sezon geçirilmesini temenni ederiz.”
2025 yılı Mavi Bayrak Ödüllü plaj, marina, bireysel yat ve turizm teknesi listesine ulaşmak için lütfen www.mavibayrak.org.tr adresini ziyaret ediniz.