Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy 2010’da kurulan Türk-Alman Üniversitesini ziyaretinde açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs döneminden önce Almanya ile Türkiye arasında çok kuvvetli bir turizm ilişkisi olduğunu aktaran Bakan Ersoy şunları söyledi:
“5 milyon Alman ziyaretçi sayısına ulaşmıştık. Çok rahat biz bu rakamı 8, 9 milyona getirebiliriz. Sertifikasyonda 132 kriter vardı ama şu anda 156 kriteri geçti ve yeni kriterler de ekleniyor. Yoğun ve detaylı bir şekilde de bu kriterler uygulanıyor. Diğer programlardan farklı olarak sertifikasyon denetimleri sadece Bakanlığımız değil, özel yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yapılıyor ve bu kuruluşların çoğunda da Avrupa’nın birçok ülkesinde yetkilendirilmiş ve konuşlanmış olma şartları var. Avrupa tarafından da kabul görmüş firmalar tarafından yapılıyor. Çok etkili bir şekilde çalışmaya başladı program. Bu sayede uygulamayı Avrupa ülkeleri de gördü ve yavaş yavaş Avrupa’yla olan turizm trafiği de açıldı.” dedi.
Bakan Ersoy, bu ay, bu sene açmama kararı alan birçok otelin yeniden faaliyete geçtiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Otellerin yarısını açma hedefini inşallah yakalayacağız
“Türkiye’de açık olan yatak kapasitesi hızla artmaya başladı. İnşallah çok olumsuz başlayan bir turizm sezonunu çok daha olumlu bir şekilde kapatacağız. En başından beri de söylemiştim, bu yıl otellerin yarısını açmak başarılı bir hedefti. İnşallah bu son gelişmelerle birlikte, o hedefe bu yıl ulaşacağız diye düşünüyorum.
Bakanlık olarak her zaman ‘Misafirleri sertifikalı tesislere yönlendirin.’ diyoruz. Misafirlerimize de aynı şeyi söylüyoruz. Biliyorsunuz genelgede de bir değişikliğe gittik. 50 oda ve üzeri konaklama tesislerine sertifikasyon alma mecburiyeti getirdik. Sertifikalı tesislerde konaklama sürecinde hemen hemen hiçbir sıkıntı yaşanmıyor. Birkaç aydır bu sistem devrede, gözlemliyoruz. Minör sıkıntılar dışında önemli bir sıkıntı yaşanmadı. En baştan beri tavsiyemiz bu ve bu iş Türkiye’de kalıcı olacak.
Sertifikasyon programını koronavirüs süreci bittikten sonra da sonlandırmayı düşünmüyoruz. Kovid-19’la ilgili kriterleri değiştirerek, yeni kriterler ekleyerek programı devam ettireceğiz. Artık hijyen algısı bütün dünyada, toplumlarda oluştu. Yani hijyen kurallarına ne kadar riayet ediyorsanız, sistemi ne kadar iyi kurduysanız talep de o yönde artmış olacak.”