Turizm sektörünün deneyimli isimlerinden Cem Polatoğlu son yazısında Türkiye’ye gelen turistlere yönelik yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekti ve çözüm önerisini sundu.
İşte Cem Polatoğlu’nun o yazısı:
”Seyahat kitaplarında, Türkiye’ye gelen turistlere hangi uyarılar yapılıyor?
Ben de bir ülkeye ilk defa seyahat edeceksem ülke ve halkı hakkındaki uyarılara dikkat ederim.
Örneğin;
Eski doğu bloğu ülkelerinde sokakta Para bozdurmamaya, Macaristan, Çekya’da bara davet eden kızlarla gitmemeye, NewYork’ta gece yarısı Central Park ve civarında gezmemeye, Metro’da dilenenlerin gözüne bakmamaya, Singapur’da ağırlıklı esmer tenlilerin sahip olduğu elektronik mağazalarından çöp almamaya, Rio’da “bir arka sokağı”, Favelaları merak etmemeye, Mısır’da dükkanlara tek kadın olarak girilmemesine, Prag’da taksi şoförlerine, Napoli’de cafe’de masa üstünde bir şey bırakmamaya, Vietnam’da, sokak satıcısından yememeye, Çin’de asla bar’a gitmemeye, Sochi’de korsan taksi kullanmamaya, Güney Amerika’da yabancıların ikram ettiği hiçbir yiyecek veya içeceğe dokunmamaya, Honduras’da parklara yalnız girmemeye, İtalya’da benzin istasyonlarındaki molalarda, elinde yazılı kartonla dilenen Romanlarla konuşmamaya, Türki Cumhuriyetler dediğimiz ülkelerde polisle muhatap olmamaya dikkat ederim.
Çölde 3 Tshirt’ün, uzun yolda ishal, ağrı kesici, mide bulantı ilaçlarının, iğne-ipliğin seyahati kurtardığını çok görmüşümdür.
Bunlar ayrı bir yazı konusu olabilir ama Türkiye’ye gelen turistlere hangi uyarılar yapılıyor, biz ona bakalım;
- Tüm kitaplarda, ilk sırada “Türk Taksi şoförleri” uyarıları var. “Taksimetreyi açsa bile sizi gezdirir” diyor hemen hepsi. En az 2,3 taksiye, “gideceğiniz yer, aşağı yukarı kaç para tutar” sorun diyor kitaplar.
- Alışveriş uyarısı: Aynı halıyı 300 dolara ve maalesef 5000 dolara satan da var. İpek halı diye Floş satmışlar. Dönüşte bu olay Japon televizyonundaydı. Bombalı saldırılardan daha etkili oldu bu yayın ve Japonlar ellerini ayaklarını senelerce çektiler Türkiye’den. Benzeri yayınlar İspanyol ve İtalyan basınında da çıktı. Diğer ülkeleri saymayayım.
- Uyarılar devam ediyor; Türk bayrağına asla küçültücü bir hareket yapma, Din tartışma, küfür etme, Cami’ye üstü açık giysi ve ayakkabı ile girme, musluktan su içme. Yerde cüzdan, ayakkabı fırçası vs görürsen kaç, tuzak olabilir. Yol soracaksan en az iki kişiye sor…
- Yabancılar için yüksek seviyeli uyarılardan biri de turistlere yönelik dolandırma, bıçaklama, öldürme ve tecavüz olayları.
Hatırladıklarım;
· Marmaris İlçesi’nde, Fransız bisikletçi 59 yaşındaki Christian Jean Auguste Niaffe yaşamını yitirdi,
· Gelinlikle dünya turuna çıkan ve Türkiye’de kaybolan İtalyan Sanatçı Pippa Bacca’nın cesedi Gebze’de bulundu.
· Irak sınırında bir Japon gazeteci öldürüldü bir diğeri Elazığ’da diş fırçalarken bıçaklandı.
· Beşiktaş’ta bir eğlence mekanına otomobilden ateş açıldı. Kurşunlardan biri, arkadaşlarıyla mekana eğlenmeye gelen İsveçli Maggie Badgo’nun başına isabet etti. Genç kadın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
· İstanbul’da kaybolan ABD’li Sarai Sierra’nın cesedi, Sarayburnu sur kalıntılarında bulundu.
· Almanya’dan Türkiye’ye tatil için gelen 15 yaşındaki genç kız, Türkiye’de tecavüze uğradı.
· Gürcistan’dan gelerek Karadeniz’i yürüyerek geçtikten sonra Çatalca’ya ulaşan Polonyalı ünlü gezi yazarı A.P (25), yolda tecavüze uğradı.
· Göreme’de yürüyüşe çıkan 2 Japon kadın turist bıçaklı saldırıya uğradı. Turistlerden Mai Kurkiharac (22) aldığı bıçak darbeleriyle olay yerinde yaşamını yitirdi.
· Rize’de İtalyan çift, karavanda uyurken bıçaklandı. Turistlerden biri öldü, diğeri ise yaralandı.
Diğerlerini de Yılmaz Özdil’den okuyalım;
“Amerikalı kadını İstanbul’un göbeğinde raylara yatırıp, kafasını taşla ezdi herif… İzmirli garson, İrlandalı iki kadını bıçakla doğradı, kanlı elbiseleri çöpe, cesetleri ormana fırlattı. Antalya’da tecavüz edilen 14 yaşındaki Norveçli kız, polise sığındı. Kemer’de Rus kadın turist, otel personelinin toplu tecavüzüne uğradı. Didim’de üç İngiliz kadına tecavüz edildi. Marmaris’te Hollandalı turist kadın tecavüze uğradı. Manavgat’ta inşaat işçileri Alman kadın turiste tecavüz etti. İsveçli kadın turiste İstanbul’da tecavüz ettiler. Trabzon’da Sümela Manastırı’nı gezmeye giden Güney Koreli kadın turiste tecavüz edildi. Ankara’da otelin güvenlik görevlisi, Avustralyalı çiftin odasına balkondan girdi, bıçakla tehdit ederek, erkek arkadaşının gözü önünde Avustralyalı kadına tecavüz etti. Rus turist kız, yılbaşı gecesi Taksim’de, ahtapot gibi uzanan ellerden kurtulmak için otobüs durağının üstüne tırmanmıştı, televizyonlarda seyrettik, ayakkabısı çıkmıştı, yırtılmış eteğini çekiştiriyorlardı aşağıdan, külotunu cep telefonuna kaydediyorlardı. Bisikletiyle seyahat eden Danimarkalı turist kadına, Yozgat’ta mola verdiği çeşme başında tecavüz edildi. Van’da kamp kuran İsviçreli turistler, saldırıya uğradı, erkek İsviçreliyi döve döve bağladılar, kadın İsviçreliye altı kişi tecavüz etti. En son, Nevşehir’de iki Japon öğrenciyi bıçakla parçaladı manyak… Kızlardan birinin delik deşik bedenine, öbürünün cesedine tecavüz etti”
Peki, Turistlere yönelik bu olayları önlemenin çaresi var mı?
ÇARE SARIGÜL …! değil tabi ki.
Çare; Dünyadaki diğer turizm geliri elde eden ülkelerde olduğu gibi, ilkokuldan itibaren müfredata Turizm dersleri koymak. Turistler Türkiye’de Türklere nasıl davranacağını öğreniyorsa, bizler de Turistlere nasıl davranacağımızı öğrenmeliyiz. Tabi turist istiyorsak…
Aksi takdirde, şehirde damacana, köyde sarıkız kültüründen gelenlerin tüm sarışın turist kadınları Helga, her çekik gözlüyü böcek yiyen, Afrikalıyı Arap, Arab’ı Yalelli, Amerikalıyı Gringo, Ermeniyi düşman ve her güney Amerikalıyı Pablo Escobar sanmaya, Fransa’ya hallenip Belçika konsolosluğuna saldırmaya, Belçika’ya kızıp Senegal Bayrağı yakmaya, Çinliye kızıp Koreli dövmeye, İsrail’e kızıp Yahudi vatandaşlarımıza dalaşmaya devam ederler…
Ne demiş atalarımız? EYTİM ŞART…!”